Ağlarken Gülmeye Çalışmak…

Bu bir yen yıl yazısı aslında :D Artık bunu okuyunca kim nasıl anlarsa onlara o şekilde seslenmiş olayım. Yıllar su gibi akıp gidiyor. Hatalar yapabiliyoruz. Seçimlerimiz oluyor, seçemediklerimiz oluyor. Her şey için en az bir kere düşünüyoruz. Ölümü düşünüyoruz mesela. ‘Aman hadi sende’ demeyin bana. Ergenliğinizde evinizi terk etmeyi düşündünüz. Bunu herkes yaşadı. Ölmeyi veya kendini öldürmeyi düşünenlerimiz de olmuştur içimizde. Ve hatta bunu uygulayanlar da olmuştur. Ve bunu sadece 1 kere tecrübe edilebilecek bir deneyim olduğunu büyük ihtimalle yukarıdan pişmanlıkla izliyorlar.

Ağlarken gülmeye çalışmak nasıl bir hali açıklığa kavuşturuyor bilemem ama, ben çoğu zaman içim kan ağlarken yüzümün gülücük saçtığını biliyorum. Çünkü bunu bilinçli olarak yapıyorum. İnsanları üzmemek için. İnsanlar öyle varlıklardır ki, bir an sırtınızı döndüğünüzde size sırt da çevirebilirler, birşeyler de saplayabilirler.Ya da öylece beklerler, sizin karar vermenizi ve hatta bu düşüncenizden vazgeçmenizi beklerler.

İnsanlar doğasında olan bir dürtü ile severler. Mevlayı severler, kadınları severler, erkekleri severler, çocuklarını severler, dizi karakterlerini bile severler. Ama bir de şu var; İnsanlar aşık olurlar. Ve aşık olduklarında, gerçekten etrafındaki hiçbir şeyi görmeyebilirler. Bu aşklarını açıklayana kadar çile ve dert çekerler. Razıdırlar bu duruma. Aslında -bi’ ihtimal- hoşlarına da gider. Bunu herkes farklı algılar, farklı yönden açıklar. Platonik aşıktırlar, saplantılı aşıktırlar, sırıl sıklam aşıktırlar yada sadece aşıktırlar. Bunu açıklayana kadar bazen sevdiklerini ellerinden kaçırırlar…

Bu kadar edebiyat parçalamama rağmen bu satırları sabırla okuyanlara teşekkür ederim. Yeni yılın size mutlu, huzurlu, bol kazançlı, sevgi dolu ve sevdiklerinizle beraber geçirebileceğiniz bir yıl olması dileğiyle…

Selametle…