Düşüncesizliğin Ötesi…

Hiçbir zaman konuyla başlığı bir tutturamamışımdır. Doğrudur. Yazdıklarımın içinden sadedce bir cümle seçerim genelde. Her defasında bunu yaptığımdan dolayı da, iyice alışmışım. Yani, elimizde olmayan sebeplerden dolayı bu geceki yazımızı da farklı konusal değerler ile başlıklaştırdık. Neyse gelelim aşağıda okumaya başlayacağınız yazıma…

Son günlerin ve hatta son yılların çok “can sıkıcı” olduğunu size söylememe gerek yok sanırım. Her ne şekilde olursa olsun, bilmek istediklerimizi asla öğrenememe ve/veya soramama gibi sorunsalların ortasında buluyoruz kendimizi. Bunu birileri planları dahilinde işletseler de, çoğu zaman işlevsellik sorunlarıyla karşılaşıyorlar. Özgür İrade ile…

Evet birçok koyun var aramızda. Hâlâ yaşıyorlar. Yanlış anlaşılmaların önüne geçmek için açıklayayım şu “yaşıyorlar” cümlemi. Yani kim ne derse onu yapmaya çalışanlar, onun peşinden koşanlar -yukarıdan korunduklarından mıdır nedir- hayatlarını risk içine atsalar bile düzgün şekilde çıkıyorlar. Çoğu zaman karşıma çıkıyor böyleleri. Şöyle ki; “Amcamın kızı şunu dedi”, “teyzemin oğlu bana şunu tavsiye etti”, “bu böyle olmamış, dayım öyle dedi” gibi cümlelerle işime “RENK” kattıklarını düşünüyorlar. Önce Allah’a sonra da nerde bulursanız ordaki “ebenize” havale ediyorum sizleri…

Cep telefon numaramı elde eden bir ikisi ise durmadan, inatla, ilgilenmediğim bir konuda beni arayıp duruyor. Buradan size de sesleniyorum. Aramayın arkadaş. İstemiyorum sizin ideolojinizi. BSG ya!

Velhasılıkelam, düşüncesizliğin ötesinde olan bu davranışların tamamını kınıyorum. Bu millet, bu ulus, bu insanlar ve yazısını okudğunuz bu kişilik, ÖZGÜR İRADEye sahiptir. Sizden en büyük ricam şudur ki;

Lütfen toplanıp gidiniz… Daha ağır cümleler ve hareketler kullanmak zorunda bırakmayınız…

Selametle