Yarım Yıllık Yaşamlar…

Yok olmanın eşiğindeyiz. Her daim boşluğa doğru koştuğumuz gerçeğinden kaçmak için o varamadığımız noktaya depar atıyoruz. Çevremize hiç dikkat etmiyoruz çokta çoğu. Nereye gittiğimiz, nerede olduğumuz ya da hangi yolu seçtiğimizi asla önemsemiyoruz. Hayır, Pesimist değilim. Gerçekleri söylemeye çalışıyorum. Bakmaktan bile korktuğumuz kendi pandora kutumuzda neler olduğunu anlatmaya çalışıyorum.

Hayat hiç de zor değil. Doğarız, yaşarız, ölürüz. Bunu tamamiyle kendimize dar eden, boğan, üzen, üzülen biziz. Bir yıl yaşlanırız, oturur dalarız “hey gidi gençliğim…“. Ya da biri ölür, ağlarız. Saatlerce. Ömrümüzce dökmediğimiz gözyaşını o ara dökeriz. Neden? Metanetli durup, birgün bizim de aynı şekilde huzurla ölebilme ihtimalimize umutla tutunmalıyız. Şimdi diyeceksiniz “haydaaa“. Ne haydası? Evet dünya üzerinde huzurla, dertsiz, bir tarafların kopmadan ölmekten daha güzel birşey var mı? Yok mu?

Tutunduğumuz şeyler bize hayatı dar eder ya da huzuru buldurur. Nirvanaya mı varmak istiyorsunuz? İşte size fırsat… Küçük şeylerden umut kapın, mutlu olun. Bir bebeğim gülücünde, bir köpeğin verdiğiniz tasın içinden su içmesinde ya da size o an en küçük görünen şeyden en büyük mutluluğu alın. Geri kalan hayatınızdaki emellerinizin önünü açacak anahtar zaten elinizde olacak.

Ayrıldığınız kız arkadaşınızın doğum günün kutlayın mesela. Çiçekleri yüzünüze mi vurdu. Bir dahaki doğum gününde daha büyüğünü gönderin. İnsanlara verdiğiniz değer kadar değerlisiniz çünkü hayatta.

Ya da kalkın annenizi öpün. Şayet böyle bir şansınız yoksa “anne” diye içinizden seslenin, haykırın. Duyacağından emin olabilirsiniz. Aynı şey babanız için de geçerli ya da kardeşiniz, eşiniz. Sizi seven kişiler sizden bir seda aldıklarını anlarlar…

Pandora kutunuzu açıp hatalarınızla, kötülüklerinizle, yaptığınız iyiliklerle ve herşeyle karşılaşın, yüzleşin. Ölürken kötü bir filmin gözlerinizin önünden geçmesinden iyidir hataları düzeltmek.

Hadi bunu da yapmıyorsanız kızgın olduğunuz birini arayıp affettiğinizi ya da hatalı olduğunuzu söyleyin. Ne kadar öfke varsa silin yani…

Neyse, konuyla alakalı olmasa da Duman – İyi De Banane şarkısını dinleyin yukarıdan…

Selametle