Evet yazmakta uzunca geciktim. Tüm blogların aksine :). O gün kocaman bir kumsalın içindeki ufacık bir kum tanesiydim. Kuzeni ve onun arkadaşını alıp gittim Taksim meydanına. Herkesin yanında getirmiş olduğu pankartların yanında benimkiler “kazulet” gibi dursa da oradaydık ve sesimizi duyurabileceğimizden emin adımlarla ilerlemeye başladık. Milletin arasında kaynaşmak kolay oldu. En azından yapmak istediğimiz şey aynıydı. Düşüncelerimizi ortaya dökmekten mutluluk duyarak ilerledik.
Yancı gazeteler yazmamış olsa da bu düşünce gösterimizi ve bize “PORNOCU” gözüyle baksalar da bütün Türkiye’nin düşüncelerini ayağa kaldırmayı başardığımızdan eminim ben. Yoksa nasıl İstanbul içinde 50 bin kişi bir arada olabilirdi ki.
Yakında Facebook ve bilimum sosyal paylaşım ağlarını kapatma planlarındalar. Göreceksiniz eğer 22 Ağustos tarihine kadar bazı şeyler değişmezse ileriki tarihlerde başımıza gelecek olan bu. Bizi de içeri alırlar bu yazılarımızı sebep gösterip. Alın anasını satayım hepimizi içinize alın!. Anlayan anladı :).