Aaa Balık!

Efem ilk balık gördüğümde baya bir ufaktım sanırsam, galiba, gibi gibi. Anneme filmlerde gördüğüm balıklardan gördüğümü telaşla anlatıyordum. Tabii o zaman annem en fazla 29-30 olsa gerek. Neyse ağlaya zırlaya balık aldırmıştım hiç unutmam. Adamın bir ‘Capon’ diyişine hasta kalıp, o çekik gözlü siyah japon balığıma sahip olmuştum. Çokta çoğu annem yemlemişti ya bir sabah ben bunu ters dönmüş buldum :D

Sonra üzüldüğümü hatta balığı gömdüğümü hatırlıyorum. Ondan sonra aldığımız birkaç muhabbet kuşu ve benzeri ile birkaç sene geçirdim. Lise vb. başlayınca da evde hayvan besleme duygum körelmiş ve yerine ergenlik hormonlarım azmıştı. :D  Sonra lise dönemi boyunca sadece su ile çalışan ve arada bir yemek verdiğinde yetinen ‘hatun’ kavramı peşinde koştum durdum. Bu heves te geçmese de bir süre ara verdim. Çünkü şimdiki kızlara nedense kontör yetmiyor. Hatta bazı GSM firmalarının çıkarttığı tarifeler bile yetmiyor. E bende çalışmayan(!) biri olduğuma göre, şimdilik kız arkadaşım olmasa da olur :D

Neyse balık konusuna dönelim. Bundan birkaç ay önce kız kardeşime işyerindeki bir ablası yavrulayan (yavruluyormuydu onlar?) balıklarından birer yavru tahsil etmiş ve vermiş. Geldiğinde zar gibi olan yavru ile bir kavanoz içinde rastlaştık ve ‘Aaa Balık!’ söylemi gene çıktı bana. Meşgale arıyormuşum da haberim yokmuş :)

Gene yemini annem atıyor ama arada ben de atıyorum. Kız kardeşim sadece uzaktan bakıyor. Bu bir döngü olsa gerek. Ergenlik Hormonlarında biraz kısıtlamalı gitmesini sağlamalıyım kardeşimin. Başıma iş almak istemiyorum. Neyse Adını ‘Schumaer’ koyduğum balık Maşaallah ‘dana(!)’ gibi olmuş durumda. Fotosunu çekip koyacaktım ama bugün suyunu biraz değiştirmedim :D Bir de annem ‘yarum, canım, bitanem vb.’ söylevlerle seviyor ya balığı hafif kıskanıyorum ya neyse.

Hayvancağızın suyunu değiştireyim bari. Ama annemin uyanması lazım önce :D Günlük uyuma periyodunu tamamlamazsa sinir kaplıyor tüm vücudunu :D

Ha bu arada Siminya’nın yeni yazısını okudunuz mu? Kızım seni bir gün fotolıcam ha :D Nede olsa İstanbul’dasın.

Simi’nin yazısı : İzninizle memenize bakabilir miyim?