Bugün çalıştığım firmanın işleri için Eminönü – Karaköy ve Tophane arasında mekik dokurken öğlende birşeyler yemek için Karaköy’de biryerde durdum. Biraz aperatif şeyler yedim ve saatin 12.30 civarı olduğunu o ara farkettim. Her yer kapalıydı zaten. Bankalar açılıncaya kadar -ki firmamın çalıştığı banka tüm bankalar arasında tek öğlen kapanan banka :) – oturmak için bir bankı gözüme kestirdim ve oturdum. Eski yıkılan karaköy yolcu alanını bilirsiniz. Yeni haline yakın bir yerde oturdum işte. Tarif edemedim ya neyse…
Bir sigara yaktım. Şöyle martıları falan izlerken ufak, temiz yüzlü bir kız yanıma yaklaştı. Üstündeki giysiler biraz eski püskü, gidenler bilir,
Gözlerim fal taşı açılmış halde kıza bakakaldım. Oysa gayet doğal birşekilde yukarıdaki cümleyi tekrar etti. İçimden kocaman bir YUH çektim. Farkında olamdan sanırım kıza biraz ağır küfür ettim. Bu küfürü farkettiğim anda baktım ve “Buradan Git” diyebildim sadece. Nutkum tutulmuştu. Tamam sütten çıkmış ak kaşık değilim de bende insanım. Ufacık çocukların korunması gerekirken, o kızdan bu cümleyi duymak inanın beni çok büyük şoka uğrattı. İnsanılmaz kötü hissettim kendimi. Benim yaşları 8 ile 20 arasında değişen kuzenlerim/yeğenlerim var!
İstanbul’ da yaşam böyle mi olmaya başladı? Bunu hergün yaşayanlar ve belki de bu eylemi de gerçekleştirenler var yahu! bu çocukları kim koruyor, kolluyor? Çocuklar için yapılan onlarca kampanya yardım şeyleri boşa mı? En başta bu çocukların aileleri nerede yahu? Yoksa bizim SOKAK ÇOCUKLARI gerçeğimiz gerçekten içinden çıkılamıyacak hale mi geldi?
Kızın resmini çekecektim ama (yüzünü buğulicaktim) Made in China telefonum salaklık yaptı. Hem sonra düşündüm vazgeçtim…
Şu an hala şoktayım inanılmaz bir şekilde de üzüntülüyüm…
Selametle.. (Artık benim için ne kadar selamet olacak sa..)
Resim tamamiyle temsilidir ve Deviantart üzerinden Alınmış olup CC Lisansı altındadır…Resim Linki