Herkese iyi akşamüstüleri dileyerek başlamak istiyorum yazıma. Bugün yeğenlerimden biriyle konuşurken yeni yetişen gençlik kitlesinin internet ortamına sadece Facebook ve Msn ile hazırlandığını ve burada gördükleriyle Türkçelerinin bozulduğunu ve hatta kişislik bozukluklarına varan şeyleri tattıklarını anladım. Cahillik desem değil, çocuk yaştan itibaren bilgisayar başında (hoş buda çok iyi birşey değil ya). Bana yazdığı yazıalrın birini anlamıyorum, o da ayrı bir dert. Srkn aßi yha brşy sorcm snde hiç quzel oyun vrmı yha?? (ben onlar gibi yazamıyorum, aklımda kalan cümle bu). Bu nasıl bir şeydir yahu?
Neyse neler yapıyorsun internette dedim. Ne yapayım bütün gün face, msn dedi. O kadar mı dedim. Ha birde oyun oynuroum flash dedi bana. Bu soruları ve yanıtları siz de kardeşinizden ya da daha yeni yeni büyüyen yeğenlerinizden, herhangi bir çocuktan edinebilirsiniz. bizim friendfeed gibi, twitter veya formspring gibi sitelerde yaptığımız etkinlikleri, paylaşımları, fikir alışverişlerini bırakın da, herhangi bir blogu takip etmek, internette öğrenmek için (dersleri dışında – ki onları da bize soruyorlar- ) yaptıkları neredeyse hiç birşey yok.
Varsa yoksa facebook üzerinden video paylaşmak, onun bunun resmine yorum yazmak, oyun oynamak ve emo emo resim çekip yüklemek. Bütün gün – hele ki yazın – yaptıkalrı tek iş bu. Neredeyse günde 20 saat facebookta birşeyler paylaşıyorlar, msnde deli gibi yazışıyorlar.
Bu gençlerden çok azı bilgisayar ile alakalı şeyler yapıyor ya da birşeyler öğrenmeye çalışıyor. Bunun geri kalan yüzdesi ise öylece bütün gün ekrana bakıyor ve üretkenlik seviyelerini gün geçtikçe aşağıya çekiyorlar.
Bunun önüne geçip birşeyler yapmalı. Böyle giderse köle olacak gelecek yeni nesiller. Elinde az bilgi olan malı götürecek. eğitim kurumlarına buradan sesleniorum. En başta Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyorum; Bu gençlerin aldığı eğitimlerin seviyesini, meslek edinme hevesini yükseltin. Yoksa Atamızın sizlere emanet ettiği gençler hiçbirşey ÖĞRENEMEYECEKLER! Zaten varolan heveslerini korumayı da beceremiyorlar. Lütfen birşeyler yapın. Burada ailelere de çok büyük bir iş düşüyor. Çocuklarınızı büyürken dışlamayın. En deli çağlarında, özellikle ERGENLİK safhasında onları anlamaya çalışın, düşüncelerine karşı çıkıp onları kendinize karşı cephe almaya zorlamayın. Yoksa torunlarınız size lanet okurlar…
Biliyorum çok şey yazılabilir ve ben bugün çok iyi şekilde yazamadım. Bu basın bülteni gibi yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederim.