Üzüntü ve Kızgınlık…
Sıkıntılı günlerdeyiz. Bazı şeyler düzgün bile olsa sonuçta genel anlamda sıkıntıdayız. Son birkaç gündür yazı yazmıyorum. Gerçi öyle her gün yazı ekleyen biri de değilim aslında. Monotona dönmüş hayatımızda ne iyi gidiyor ki… Neyse üzüntülü olmamın sebebi bu sıkıntılar değil elbette. Yayınladığımdan beri son iki olaya kadar gayet iyi gittiğini düşündüğüm eklentim (Auto Attachments) bugün itibariyle “tekrar“ liste dışı oldu. Bu sefer ben birşey yapmadım. Hatta güncelleme için aklımdaki bir iki fikri değerlendiriyordum ki “BAM!” bunu fakrettim. Elimdeki kodlardan çok netten çektiğim eklentinin üzerinde değişiklik yaparak yeni sürüm oluşturuyorum. Bu gece onlarda biraz değişiklik yapacaktım. Hazır uyuyup uyanmışken.
E-postayı attım haber bekleyeceğim artık. Neyse bu olaylar düzelene kadar benden yeni WordPress yazısı beklemeyin yani. Bir hafta kadar melankolik de yazabilirim, giydirebilirimde birilerine. Üstünüze alınmayın sakın. Sanırım sonbahar etkisi beni vurdu :)
Güzel şeyler olmaya başlayacaktır. Bunu aklımın bir kenarında hep tutuyorum. Siz de tutsanız iyi olur. Bazen işe yarayabiliyor. Bu arada Facebook Timeline olayı oldukça havalı görünüyor ama Mark ve arkadaşlarının anlattıkları tam anlamıyla hayata geçene kadar dikkatle izlemek gerekli. Yeni timeline geçiş için internette araştırma yapabilirisiniz. Ya da bekleyebilirsiniz. Zaten eninde sonunda herkes timeline dalgasına kapılmış olacak.
Size güzel bir şarkı ekledim yukarıya. Ha bide… Son SP1 güncellemesinden beri klavye düzenine bir türlü hakim olamayan Windows 7! Senin taa…… Yakında Ubuntu ya da CentOS a geri dönebilirim.
Hadi Selametle…